Year:2013   Volume: 5   Issue: 2   Area: Tarih

  1. Home
  2. Article List
  3. ID: 465

Muharrem Öztel

İhtikâr Problem in the Ottoman Markets During and After the Tanzimat Period

This article examines the ihtikar problem in the Ottoman Empire during and after the tanzimat period. In the documents examined for this article, the concept of "ihtikâr" covers practices such as black marketing, hoarding, profiteering, and monopoly. Any illicit gains from a good in the market were considered as "ihtikâr". During the period examined, any good used in commercial transaction can be subjected to "ihtikâr". However "ihtikâr" usually was considered as an illicit gain from highly demanded necessary common goods, such as wood, coal, meat, salt, wheat, and grain. While traders are the main group that used "ihtikâr", some directors, officers, and manufacturers committed "ihtikâr" as well. The main purpose of "muhtekir" or the committer of "ihtikâr" is to obtaining more money easily. The main methods used by muhtekirs were hoarding, jobbing, and carrying the goods to a market with high prices. With these methods muhtekirs can gain high profits from goods the prices of which were increased spuriously. Drought, scarcity, war, and social and political problems usually offered unique opportunities to muhtekirs.

Keywords: Ottoman Economy, İhtikâr, muhtekir, black market, profiteering, hoarding, monopoly, corruption

Doi Number :http://dx.doi.org/10.9737/historyS_633


Tanzimat Devri ve Sonrasında Osmanlı Piyasalarında İhtikâr Sorunu

Bu makale Osmanlı Devleti´nde Tanzimat dönemi ve sonrasında görülen ihtikâr sorununu inclemektedir. İhtikâr kavramı, incelediğimiz belgelerdeki muhtevaya göre; karaborsacılık, istifçilik, vurgunculuk ve tekelcilik kapsamına giren uygulamaların tamamını ifade etmekteydi. Hatta piyasada bir mal üzerinden elde edilen her hangi bir haksız kazanç şekli ihtikâr olarak nitelendirilmiştir. İncelediğimiz dönem içerisinde ticarete konu olan her ürün ihtikârın konusu olabilmekteydi. Ancak ihtikâr daha çok odun, kömür, et, tuz, buğday, zahire gibi talebi zorunlu (talep esnekliği katı) ve yüksek olan temel ihtiyaç maddeleri üzerinde yoğunlaşan gayri kanuni bir kazanç şekliydi. Genellikle tüccarlar içerisinden olmakla birlikte idareci, memur ve üreticiler arasından da ihtikâra başvuranlar olmaktaydı. Muhtekirin temel amacı en kısa yoldan daha fazla kazanmaktı. Muhtekir bu yolda her fırsatı değerlendirmekteydi. Malı "iddihar etmek" (biriktirmek), üretici ile tüketici arasına girmek, ürünü daha değerli olduğu piyasalara kaçırmak başlıca başvurulan yöntemlerdi. Bu yollarla muhtekir fiyatını sûni bir şekilde arttırdığı ürün üzerinden kolay ve yüksek kârlar elde eden kişiydi. Genellikle kuraklık, kıtlık, savaş, sosyal ve siyasal problemlerin oluşturduğu şartlar muhtekirin sevdiği ve değerlendirdiği eşsiz fırsatlar sunmaktaydı.

Anahtar Kelimeler: Osmanlı Ekonomisi, İhtikâr, muhtekir, karaborsa, vurgunculuk, istifçilik, tekelcilik, yolsuzluk

Doi Number :http://dx.doi.org/10.9737/historyS_633


487