Year:2013   Volume: 5   Issue: 6   Area: Tarih

  1. Home
  2. Article List
  3. ID: 542

Hasan Ş. Haştemoğlu , İlker Erkan

Historial Progress of Turkey´s Railway Stations and Burdur-Isparta Sample

This study in general examines the significant train station buildings of Turkey, which brought symbolic architectural identity to the public spaces of the cities in which they were built. In particular the article focuses on Isparta and Burdur train stations. The Anatolian experience with railroads started in 1856, slowed down in the 1950s and picked up speed again in the early 2000s and the train station architecture evolved. In Turkey, the primary examples of train stations were Haydarpasa and Sirkeci train station in Istanbul and Alsancak and Basmane stations in Izmir, which were built by foreign companies, while Ankara train station became the prime example of early republic period. Although small and mid-size Anatolian cities do not have large size stations, their small train stations mark the existence of modernity in rural Anatolia. In the early republic period of the 1930s railroads were the most important tool of modernity to convey modern life style to rural Anatolia. The railroad that pass close to Isparta and Burdur was built by a British firm with primarily commercial concerns and thus it passed around 10-20 kilometres outside these cities. During the republic period connection roads were built to two cities along with two separate train stations, which were built with a twin architectural style.

Keywords: Train Station building, early republican period, second national architecture

Doi Number :10.9737/historyS912


Tarihsel Süreçte Türkiye´de Demiryolu İstasyon Binaları ve Isparta- Burdur Örneği

Bu çalışmada genel olarak Türkiye´de istasyon mimarisi alanında özgün yeri bulunan, inşa edildiği kentlere beraberinde getirdiği kamusal mekanlarla uzun yıllar kimlik kazandıran istasyon binaları incelenmekte özel olarak da Isparta ve Burdur istasyon binaları değerlendirilmektedir. Anadolu´da demiryolu serüveni 1856´da başlamış, 1950´lerde yavaşlamış, 2000´lerde yeniden hız kazanmış, istasyon mimarisi de benzer bir dönüşüm geçirmiştir. Türkiye´de istasyon binası dendiğinde ilk akla gelen, İstanbul´da Haydarpaşa ve Sirkeci İzmir´de de Alsancak ve Basmane gibi Osmanlı döneminde yabancı şirketlerce inşa edilmiş büyük ölçekli istasyon binalarıyken, Cumhuriyet döneminin başyapıtı Ankara İstasyonudur. Ancak günümüzde hızlı tren projeleriyle yeniden gündeme gelen istasyon mimarisinde Erken Cumhuriyet Dönemi önemli yer tutar. Öyle ki Anadolu´nun küçük ve orta ölçekli pek çok kentinde büyük ölçekli istasyon binaları inşa edilmese de küçük istasyon binalarının taşıdıkları anlam ve yüklendikleri misyon oldukça büyüktür. Çünkü demiryolları, Erken Cumhuriyet dönemi olarak adlandırılabilecek 1930´larda, modernist yaşam kültürünü yerele taşımanın en önemli aracı olarak görülür. Osmanlı döneminde bir İngiliz Şirketi tarafından şahsi ekonomik çıkarlar ön planda tutularak inşa edilen demiryolu hattı Isparta ve Burdur kent merkezlerinden 10-20 km uzaklıktan geçmekteydi. Daha sonra cumhuriyet döneminde ihtiyaç duyulan şube hatları inşa edilmiş ve her iki kente Türkiye´de sadece Isparta ve Burdur kentinde bulunan ikiz mimari proje uygulanarak istasyon binası inşa edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: İstasyon Binaları, Erken Cumhuriyet Dönemi, II. Milli Mimarlık

Doi Number :10.9737/historyS912


898