Year:2016   Volume: 8   Issue: 2   Area: Tarih

  1. Home
  2. Article List
  3. ID: 782

Okay PEKŞEN

The Role of Gods in Wars in Ancient Mesopotamia

As a result of the transition to settled life in Mesopotamia shaped cities around the temples were created. This formation combining a new social life, management approach, economic structure with a view to a religious world paved the way of the beginning of today´s world. The clergy class and the members of the ruling class existing at the top of the new social order, using their political and military purposes in accordance with religious beliefs that they hold in their monopoly, first ruled city-states then managed regional imperialist states. The belief system finding always its place In every area of life became dominant over military structure while Sumerian city-state rulers declared that they made wars on behalf of Gods and the Gods´ sake and receiving a considerable public support, in the period of Akkadian, Ur III and Babylonian and Assyrian, with rulers deification of themselves, this understanding reached the most advanced dimensions. The orders of the kings who considered themselves as God were perceived as the commandment of the God by the rulers and not questioned. This sense, starting with Judaism and Christianity, in the monotheistic religions of Islam has continued to disguise a new structure.

Keywords: Sumerian, Akkadian, Babylonian, Assyrian, War, Mesopotamia

DOI Number: 10.9737/hist.2016220341


Eski Mezopotamya'daki Savaşlarda Tanrıların Rolü

Mezopotamya'da yerleşik hayata geçişin sonucunda tapınağın etrafında şekillendirilmiş kentler oluşturulmuştur. Bu şekilleniş yeni bir sosyal yaşantıyı, yönetim anlayışını, ekonomik yapıyı dinsel bir dünya görüşüyle birleştirerek günümüz dünyasının başlangıcını oluşturmuştur. Yeni sosyal düzenin en üstünde bulunan ruhban sınıfı ve yönetici sınıf mensupları, tekellerinde tuttukları dinsel inanışı siyasi ve askeri amaçları doğrultusunda kullanarak ilk olarak kent devletlerini sonrasında da bölgesel emperyalist devletleri yönetmişlerdir. Hayatın her alanında kendine yer bulan inanç sistemi askeri yapıya da hakim hale gelmiş, Sümer kent devleti yöneticileri savaşları tanrı adına ve tanrıların emri ile yaptıklarını ilan ederek kitlesel destek sağlamışken; Akad, III. Ur, Babil ve Asur dönemlerinde yöneticilerin kendilerini tanrılaştırmasıyla bu anlayış en ileri boyuta ulaşmıştır. Kendilerini tanrılaştıran kralların buyrukları yönetilenler tarafından tanrı buyruğu gibi algılanmış ve sorgulanmamıştır. Bu anlayış Yahudilikle başlayıp Hıristiyanlık ve İslam'la devam eden tek tanrılı dinlerde yeni bir yapıya bürünerek devam etmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sumer, Akad, Babil, Asur, Savaş, Mezopotamya

DOI Number: 10.9737/hist.2016220341


807